7 Temmuz 2016 Perşembe

AFYON’DA GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR YER: GEDİK AHMET PAŞA KÜLLİYESİ


Gedik Ahmet Paşa Camii
Türkiye sınırları içerisinde ve dışarısında ziyaret etmiş olduğum ve paylaşılması gerektiğini düşündüğüm yerleri bu blog aracılığıyla sizlerle buluşturmaya çalışıyorum. Anadolu’nun küçük ama tarihe şahitlikleri açısından büyük bir kenti olan Afyonkarahisar ziyaretimde, ziyaret emiş olduğum Gedik Ahmet Paşa Medresesi de bunlardan birisidir. Afyon ile ilgili paylaşmış olduğum notlarıma ilaveten inşallah beğenirsiniz.
 
Afyonkarahisar merkezinde birilerine yaklaşıp, nereleri gezebiliriz dediğiniz de Karahisar Kalesi, Ulu Cami, İmaret Cami, Hamam … diye fazla da olmayan yerleri sayalar. Merkezde hangi caddeye girseniz otopark sorunu ile karşılaşacağınızdan, yürüyerek dolaşıp, tarihe şahitlik etmek daha mantıklı bir yaklaşım olacaktır.
İşlek bir cadde üzerinde bulunan Gedik Ahmet Paşa Medresesi’ni bulmanız çok zor değil. Hemen yanı başında hala dumanı tütmekte olan bir hamam yer alıyor. Medreseye hamam yönünden yaklaştıkça bir düzensizliğin olduğuna tanıklık edebilirsiniz. Tarihe, hele hele Osmanlıdan kalan tarihe verilen değer ile bağdaştırsanız da bu özensizliği, mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi burası.
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi Hamamı
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi camii, hamam, sıbyan mektebi ve medreseden oluşan bir yapıdır. Anadolumuzun birçok yerinde gördüğümüz ve/fakat ayrı birer binadan ibaret olduğunuzu sandığımız bu yerler aslında hepimizden şikayetçi.
Nasıl olmasın ki? Bu külliyeye ait sıbyan mektebinin yerinde olmadığını, yıkıldığını göreceksiniz.
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi ile ilgili araştırma yapanlardan öğrendiğimiz kadarıyla kısaca tarihi geçmişi şöyle:
Gedik Ahmet Paşa görevi sırasında, hem Fatih Sultan Mehmet hem de II.Beyazid devirlerinde ordusunu Afyon’da kışlatmıştır. Kendisinin bu şehre bir gönül borcu olduğunu düşündüğünden de vekil olarak Hacı Mehmet oğlunu, tanık olarak Mevlana Hayreddin oğlu Şemseddin ve Aliyüddin oğlu Osman Çelebi’yi bir külliye yaptırmak amacıyla Afyon’a göndermiştir.
Mimar Ayas Ağa tarafından 1472 yılında yapılmaya başlanıp 3 yıl sonra tamamlanmıştır. Vakfiye 1475 yılında Mayıs ayında Afyon Kadısı önünden düzenlenerek onaylanmıştır. Bu cümle günümüze önemli mesajlar vermiyor mu?
Aradan geçen yıllar külliyenin yapılarını yıpratmış, tarihin yükü ilgisizlikle birleşince yeniden onarma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Tutulan kayıtlara göre külliye “celali” ve “sofa” ayaklanmalarında harap olmuş, ilk olarak 1670 yılında onarılmıştır. Daha sonraları ders okutulamaz hale gelmiş, Birinci Dünya Savaşı’nda esirlere karargah olmuştur.
Gedik Ahmet Paşa Camii

Süreç içerisinde kaderine terk edilen bu Medrese 1928 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmış, 1931 yılında tamir görmüştür. Tarihin ve doğanın şartları ağır, elbette zaman zaman onarma ihtiyaçları ortaya çıkabiliyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1940 yılında cami yeniden yapılırcasına tamir ettirilmiştir. Bu bakım sırasında medrese ve hamam da elden geçirilmiştir. Tabi o dönemlerde külliyenin etrafında yapılaşma olduğundan bu binalardan bazılarının yıkılarak etrafın açılması istenmiştir. Ancak bu sırada sıbyan mektebi de yıkılmıştır. Keşke bu yapıda ayakta olsaydı!
Ancak o dönemde külliyenin etrafı açılmaya çalışılsa da günümüzde o bölgede gelişigüzel bir yerleşimin olduğu da aşikardır.
Hamam caminin kuzeydoğu tarafında yer alırken, dışarıdan bakımsız bir görüntüsü vardır. Yetkililer tarihimize sahip çıkarlarsa daha da güzelleşebilir. Medrese güneybatıda bulunuyor. Bu bina içerisinde günümüzde el sanatları konusunda uzman zanaatkarlar hünerlerini ortaya koyuyorlar. Ön kısımda bir de su kuyusu bulunuyor.
Gedik Ahmet Paşa Medresesi Girişi
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi ile ilgili değişik makalelerde çok daha fazla detaylı bilgiler yer almaktadır. İsteyenler buralardan bilgi edinebilirler. Ancak Afyon’a yolunuz düşerse, mutlaka ziyaret etmenizi salık veririm. Çünkü özellikle caminin yapısı etkileyici.  

Kaynak: http://www.academia.edu/9738985/Afyon_Gedik_Ahmed_Pa%C5%9Fa_Camii

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder