5 Kasım 2018 Pazartesi

BUDAPEŞTE’DE GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Buda ile Peşte şehirlerinin 17 Kasım 1873 yılında birleşmesinden oluşmuş Budapeşte Macaristan’ın başkentidir ve mutlaka görmek istediğim yerler arasındaydı. Daha önce görüp önerenlerden ziyade tarihi bağ beni bu şehre çekiyordu. Macaristan denilince Mohaç, Zigetvar, Estergon, Budin kalesi ilk akla gelenler arasında yer alıyor. Peki sadece bunlar mı? Ya Atilla… Ya Batı Hun Devleti… Tuna nehri…
Buda Kalesi'nden Tuna Nehri Kıyısı ve Eski Peşte Şehri
Geçmişin hayaliyle yaşadığımız ve şuanla ne bağlantısı var diyenlere Türk Keneşi Toplantısında Macaristan Başbakan’ın sözlerini hatırlatmak isterim. “Biz Macarca konuşuyoruz. Bu Türk diliyle bağlantısı olan eşsiz bir dil. Hristiyan dinini aldık, fakat Kıpçak-Türk ilkeleri üzerinde duruyoruz.” Bu sözler yapmamız gereken çok şeyler olduğunu gösteriyor.
Gelelim esas amacımız olan görülmesi gereken yerleri tanıtmaya. Budapeşte’de nereleri görmelisiniz? Aşağıdaki notlara lütfen göz atınız.
Budapeşte’ye Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Yolları firmaları sizleri ulaştırabilir. Havaalanından şehre giderken otobüsleri (100 E ve 200 E), taksiler ya da Mini BUD adı verilen toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. Belli bir yere kadar ulaşırsanız metro ve tramvayları da kullanabilirsiniz. Para birimi HUF ve şehir merkezinde daha uygun fiyata bozdurabilirsiniz.
Budapeşte’de ulaşım oldukça kolay ancak bütün ulaşım araçlarında geçen bir kart almanız önemli. Mutlaka biletlerinizi cihazlara okutunuz. Aksi takdirde, kurallar çalışıyor, ceza yiyebilirisiniz.
Şehrin neresinde olursanız olun öncelikle Tuna (Duna) nehrini bulmanız gerekiyor. Eşsiz görüntüsü ile Buda ve Peşte’yi ayıran Tuna’nın akşam keyfini mutlaka çıkartın. Gelelim kısa kısa notlarımıza.
Google’dan yapılacak araştırmalarda gezginler tarafından yapılmış bir takım öneriler bulunuyor. Bunları yazanların neredeyse tamamında olmayan bir öneri ve tanıtım ile başlamak istiyorum. Evet herkes Buda ya da Budin Kalesi’nden bahsediyor. Ancak Kaleye geçmeden Gül Baba Türbesi’ne uğramaya ne dersiniz?
Buda’da bulunan Gül Baba Türbesi’ne ve bununla birlikte Budin Kalesi’nde bulunan şehitliklere Türkler ve diğer Müslümanlar tarafından yapılan ziyaretler bir Matthias Kilisesi kadar yok. Bu durum üzücü.

Gül Baba Türbesi: Asıl adı Cafer. Amasya Merzifon doğumlu bir Bektaşi. Sarığında bir gül ile seferlere katıldığı söyleniyor ve isminin burden geldiği belirtiliyor. Kanuni Sultan Süleyman Buda seferine katılırken 1526 yılında kendiisni davet eder. Budin Kalesi fethedildikten sonra geri dönmez ve 10 yıl yaşar. Öldükten sonra Evliya Çelebi’ye göre 200 bin kişi cenazesine katılıyor ve katılanlar arasında Sultan Süleyman da var. Yeniçeriler üzerinde etkisinin büyük olması nedeniyle davet edildiğini de ekleyelim. Bir de Gül Baba Utca (sokak)’dan türbeye gidildiğini de ayrıca belirtelim. Restorasyon için Türkiyemize ve ilgilenen kurumlarımıza teşekkürler...
Gül Baba Türbesi

Abdurrahman Abdi Paşa mezarı: Budin Kalesi 145 yıl Türk egemenliğinde kalıyor. Kendisi Budin’in son Osmanlı Valisi ve paşası. Arnavut asıllı bir asil Osmanlı. Osmanlının 1683’deki Viyana yenilgisinden sonra kaleyi uzun süre savunur. Savaşarak öldüğünde 70 yaşındadır. O dönem macarların bile saygısınız kazanmış. Mezarına aynen şu ifadeleri not düşmüşler: “145 yıllık Türk egemenliğinin son Budin Valisi Abdurrahman Abdi Paşa, bu yerin yakınında 1686 Eylül ayının ikinci günü öğleden sonra yaşamının 70. yılında maktul düştü. Kahraman düşmandı, rahat uyusun.”

 abdurrahman avni paşa budapeşte Abdurrahman Abdi Paşa mezarı ile ilgili görsel sonucu
Akıncılar Mezarlığı: Kaleden aşağıya inerken basit parmaklıklarla çevrilmiş birkaç mezardan oluşan bir yer. Bulunması da tesadüf. Notlara göre gençler koşu yaparken buldukları taşları inceliyorlar ve Osmanlı mezarı olduğunu fark ediyorlar. Türk Büyükelçiliği’ne haber verildikten sonra bu alan koruma altına alınır. Mahzun şekilde ziyaretçi bekliyorlar.


Önce bizden kalanlarla ilgili notlarımı yazdıktan sonra Budapeşte’de 8-9 tane Türk caddesi olduğunu da not düşmek isterim.
Török utca – (Türk Caddesi)
Török pal utca (Türk Dostluk Caddesi)
Török floris utça (Türk Çiçeği Caddesi)
Török ignac utca (erkek adı)
Törökvész útca (Türk Tehlikesi Caddesi)
Török bálint utca (erkek adı)
Török köz (Türk Halkı Sokağı)
Gul Baba utca
Kemal Atatürk Yolu
Gul Baba Utca

Bunların yanında başka bizden kalanlar da var. Türk Şehitliği de bulunuyor. Osmanlı hamamları da var ve bir kısım yapılar ayakta kalsa da çoğunluğu ilk halinden çok uzaklar.
Şimdi gelelim en çok gezilen ve görülen yerlere…


Vörösmarty Meydanı: Budapeşte’ye varışımızın ikinci günü yorgun ayaklarla girdiğimiz ve yorgunluğa aldırmadan keyifle adımladığımız ünlü Vaci Utca sokağı içerisinde duruyor. İsmini Macar şair Mihály Vörösmarty’den almış ve bir anıtı dikilmiş 1908 yılında. 

St. Stephen Bazilikası: Biz gittiğimizde tadilatı yapılan bu görkemli yapı Budapeşte için önemli bir yer. İnşaası 50 yıldan fazla sürmüş ve 1800 yılında tamamlanmış. Girişi ücretli…

Parlamento Binası: Tuna nehri kıyısında bulunan bu bina görkemli bir yapı. Yaklaşık 20 yılda yapılmış bu bina 1902 yılında bitirilmiş. Dünya’nın üçüncü en büyük parlamento binası konumunda olduğu söyleniyor. 691 oda varmış. Koridorlarının uzunluğunun ise 20 km olduğu belirtiliyor. Biz saat 17:00 dan sonraya kaldığımız için giremedik. Ücretli ziyaret ediliyor. Tam 22 €, öğrenci 10 €.

Parlamento Binası
Széchenyi Köprüsü: Şehrin en meşhur yerlerinden birisi ve mutlaka Tuna manzaralı bir resim çektirmenizi öneririm. Zincirli Köprü deniliyor. 19.Yüzyılda Buda ve Pest şehirlerini birleştirmek amacıyla yapılmış.

Kahramanlar Meydanı: Kahramanlar Meydanı geniş bir alandan oluşuyor. Andrassy Bulvarı boyunca yürümenizi ve bulvarın sonunda meydana ulaşmanızı öneririm. Dünya mirası olarak UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Hemen yakınında Güzel Sanatlar Müzesi ve Sanat Sarayı yer alıyor. İlginç betimlemeler yapılan heykeller Macar kahramanlarını temsil ediyor.
 
Kahramanlar Meydanı
Széchenyi Kaplıcaları: Vakit yetersizliğinden yakınından geçtiğimiz bu kaplıcalarda oldukça ünlü. Şehir kaplıcalar açısından zengin. Havuzlardan 15 tanesinde kaynak suyu var. Kahramanlar meydanına yakın bir yerde. Özel şovların gösterildiği bu mekana giriş tabiiki ücretli.

Váci Utca: Vaci Utca sokağı Budapeşte’nin zengin semti denilebilir ve zenginlerin alış veriş sokağı durumunda. Şehrin diğer yerlerine göre daha pahalı olduğundan, alış verişinizi de buna göre tercih etmelisiniz. Bu sokağın bir ucu Vörösmarty Meydanı, diğer ucu Büyük Market. Yazılanlara göre sokak boyunca duran binaların yapımı genel olarak 19. ve 20. Yüzyıl başlarına kadar uzanıyor. Peşte’de gidecek olduğunuz mekanlara bu sokak içerisinden geçerek gidebilirsiniz.
 
Váci Utca
Büyük Market: Burası aslında kapalı bir pazar yeri. Pazar içerisinde dolaşırken Attila’nın resmini görebilirsiniz ki bunu Budapeşte’nin çoğu yerinde de rastlama şansınız var. Meyve-sebze, peynir, yerel giysiler, hediyelik eşyalar ve benzeri ihtiyaçlarınızı bulabilirsiniz.

Balıkçı Tabyası: Gitmek için zaman bulamadığım burasını çok sevimli bulanlar var. Macaristan’ın kuruluşu adına yapılan bir yer. Yapım yılı 1800’lü yıllara gidiyor. Macaristan’ı kuran yedi kavimi temsil eden yedi kule yapılmış.

Matthias Kilisesi: En fazla ziyaretçi çeken yerlerden birisi olan bu klişe 700 yıldan beri ayaktadır. Buda Kalesi içerisinde yer alıyor. Kale’nin giriş kapısından içeri girince muhteşem yapılar olduğunu görürsünüz. Avusturya-Macaristan Devleti’nin kuruluşunda önemli bir yere sahip. Türkler Buda’yı ele geçirince bu klise camiye dönüştürülmüş. Budapeşte Türklerden alınırken ise bu klise çok yıpranmış. Hatta bir duvarı yıkılmış.
Matthias Kilisesi
 Trinity Meydanı: Trinity Meydanı Buda Kalesi’nin merkezi gibidir. Bu meydanda Matthias Kilisesi yer alıyor. Meydanda bulunan sütun 1710-1713 arasında Philipp Ungleich tarafından yapılmıştır. Veba salgınından korunma amacıyla yapılmış bir sütün. Batıl inanç ürünü diyebiliriz.

Buda Kalesi: Kraliyet Sarayı olarak bilinen yerdir. Avusturya-Macar İmparatorluğu döneminde çok yoğun şekilde kullanılmış bir kaledir ve bizden geriye kalan hatıralardan bazıları buradadır. Görkemli yapılar vardır. Günümüzde Budapeşte Tarih Müzesi, Macar Ulusal Galerisi ve Ulusal Szechenyi Kütüphanesi yer alıyor.
Buda Kalesi içi
Gellért Tepesi: Tuna Nehri’nin yanı başında muhteşem manzaralar sunan bir tepedir. Nöbet değişimleri her akşamüzeri bir helikopter tarafından izleniyor. Çıkılmadan olmaz denilen bu tepeye biz çıkamadık ancak mutlaka çıkmanızı öneririm. Budapeşte’ye ilk gittiğiniz gün ya da ertesi gün çıkınız. Ayak tabanlarınız yorulduğunda zorlanırsınız. Gellert Kale’si Avusturyalı Habsburgslar tarafından 1850 ile 1854 arasında yaptırılmıştır.
 
Gellért Tepesi
Vajdahunyad Kalesi: Bu binayı ilk gördüğümüzde ne muhteşem tarihi bir bina demiştik. Ancak hakkında biraz araştırma yapınca 100 yılını doldurmuş bir bina olduğunu anladık. Ama bu da bir tarihi süreçtir. Şimdi tarım müzesi olarak kullanılıyor. Görmeniz tavsiye olunur, çünkü yanı başındaki göl, yeşil alan bunu hak ediyor. Ki zaten Kahramanlar Meydanı’na çok yakın.
 
Vajdahunyad Kalesi
Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar: Nehrin kıyısında beton üzerine anı olarak demirden yapılmış bu ayakkabılar bir dönemi hatırlatması için bulunuyor. İkinci Dünya savaşında öldürülen Yahudilerin ayakkabılarını temsil ediyorlar. 1944-1945 yıllarında burada Yahudiler kurşuna dizilmiş ve nehre atılmışlar. Bu ayakkabıları yapan da bir Türk. Parlamento binasına yakın bir yerde.
Ayakkabılar

2 yorum:

  1. Çok güzel bir araştırma yazısı olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuma ve değerlendirme için teşekkürler... Güzel şehir, ancak atalarımızın izleri güzelliklerini sağlıyor...

      Sil