Gedik Ahmet Paşa Camii |
Türkiye sınırları
içerisinde ve dışarısında ziyaret etmiş olduğum ve paylaşılması gerektiğini
düşündüğüm yerleri bu blog aracılığıyla sizlerle buluşturmaya çalışıyorum.
Anadolu’nun küçük ama tarihe şahitlikleri açısından büyük bir kenti olan
Afyonkarahisar ziyaretimde, ziyaret emiş olduğum Gedik Ahmet Paşa Medresesi
de bunlardan birisidir. Afyon ile ilgili paylaşmış olduğum notlarıma ilaveten
inşallah beğenirsiniz.
Afyonkarahisar
merkezinde birilerine yaklaşıp, nereleri gezebiliriz dediğiniz de Karahisar
Kalesi, Ulu Cami, İmaret Cami, Hamam … diye fazla da olmayan yerleri sayalar. Merkezde hangi caddeye girseniz otopark sorunu ile
karşılaşacağınızdan, yürüyerek dolaşıp, tarihe şahitlik etmek daha mantıklı bir
yaklaşım olacaktır.
İşlek bir cadde
üzerinde bulunan Gedik Ahmet Paşa Medresesi’ni bulmanız çok zor değil. Hemen
yanı başında hala dumanı tütmekte olan bir hamam yer alıyor. Medreseye hamam
yönünden yaklaştıkça bir düzensizliğin olduğuna tanıklık edebilirsiniz. Tarihe,
hele hele Osmanlıdan kalan tarihe verilen değer ile bağdaştırsanız da bu
özensizliği, mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi burası.
Gedik Ahmet Paşa
Külliyesi camii, hamam, sıbyan mektebi ve medreseden oluşan bir yapıdır. Anadolumuzun
birçok yerinde gördüğümüz ve/fakat ayrı birer binadan ibaret olduğunuzu
sandığımız bu yerler aslında hepimizden şikayetçi.
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi Hamamı |
Nasıl olmasın ki? Bu
külliyeye ait sıbyan mektebinin yerinde olmadığını, yıkıldığını göreceksiniz.
Gedik Ahmet Paşa
Külliyesi ile ilgili araştırma yapanlardan öğrendiğimiz kadarıyla kısaca tarihi
geçmişi şöyle:
Gedik Ahmet Paşa
görevi sırasında, hem Fatih Sultan Mehmet hem de II.Beyazid devirlerinde
ordusunu Afyon’da kışlatmıştır. Kendisinin bu şehre bir gönül borcu olduğunu
düşündüğünden de vekil olarak Hacı Mehmet oğlunu, tanık olarak Mevlana
Hayreddin oğlu Şemseddin ve Aliyüddin oğlu Osman Çelebi’yi bir külliye
yaptırmak amacıyla Afyon’a göndermiştir.
Mimar Ayas Ağa
tarafından 1472 yılında yapılmaya başlanıp 3 yıl sonra tamamlanmıştır. Vakfiye
1475 yılında Mayıs ayında Afyon Kadısı önünden düzenlenerek onaylanmıştır. Bu
cümle günümüze önemli mesajlar vermiyor mu?
Aradan geçen yıllar
külliyenin yapılarını yıpratmış, tarihin yükü ilgisizlikle birleşince yeniden
onarma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Tutulan kayıtlara göre külliye “celali” ve “sofa”
ayaklanmalarında harap olmuş, ilk olarak 1670 yılında onarılmıştır. Daha
sonraları ders okutulamaz hale gelmiş, Birinci Dünya Savaşı’nda esirlere
karargah olmuştur.
Gedik Ahmet Paşa Camii |
Süreç içerisinde
kaderine terk edilen bu Medrese 1928 yılında müze olarak kullanılmaya
başlanmış, 1931 yılında tamir görmüştür. Tarihin ve doğanın şartları ağır,
elbette zaman zaman onarma ihtiyaçları ortaya çıkabiliyor.
Vakıflar Genel
Müdürlüğü tarafından 1940 yılında cami yeniden yapılırcasına tamir
ettirilmiştir. Bu bakım sırasında medrese ve hamam da elden geçirilmiştir. Tabi
o dönemlerde külliyenin etrafında yapılaşma olduğundan bu binalardan
bazılarının yıkılarak etrafın açılması istenmiştir. Ancak bu sırada sıbyan
mektebi de yıkılmıştır. Keşke bu yapıda ayakta olsaydı!
Ancak o dönemde
külliyenin etrafı açılmaya çalışılsa da günümüzde o bölgede gelişigüzel bir
yerleşimin olduğu da aşikardır.
Hamam caminin
kuzeydoğu tarafında yer alırken, dışarıdan bakımsız bir görüntüsü vardır.
Yetkililer tarihimize sahip çıkarlarsa daha da güzelleşebilir. Medrese
güneybatıda bulunuyor. Bu bina içerisinde günümüzde el sanatları konusunda
uzman zanaatkarlar hünerlerini ortaya koyuyorlar. Ön kısımda bir de su kuyusu
bulunuyor.
Gedik Ahmet Paşa Medresesi Girişi |
Gedik Ahmet Paşa
Külliyesi ile ilgili değişik makalelerde çok daha fazla detaylı bilgiler yer
almaktadır. İsteyenler buralardan bilgi edinebilirler. Ancak Afyon’a yolunuz
düşerse, mutlaka ziyaret etmenizi salık veririm. Çünkü özellikle caminin yapısı
etkileyici.
Kaynak:
http://www.academia.edu/9738985/Afyon_Gedik_Ahmed_Pa%C5%9Fa_Camii
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder