16 Ağustos 2014 Cumartesi

HAYALET ŞEHİR: KARMYLASSOS (KAYA KÖY)


Fethiye tatili vesilesiyle gezip görme şansı bulduğum yerlerden birisi olan, antik dönemde “Karmylassos” adını taşıyan, günümüzde “Kaya Köy” denilen görülmesi gereken köyden bahsetmeden, isterseniz önce Fethiye’nin tarihi kökenin nereye dayandığından dem vuralım.
Fethiye, çok eski çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezidir. Bu kente antik dönemde “Işık Yurdunun İnsanları” anlamına gelen Likyalılar sahip olmuştur. Antik tarihin izini sürenler tarafından belirtildiğine göre, o dönemlerde bu bölgenin adı Telmessos’dur. Telmessos M.Ö.545’de Perslerin egemenliğine girmişse de M.Ö.333’de Büyük İskender’in olmuştur. Büyük İskender’in dünyadan ayrılışından sonra Telmessos bir süre Mısır Kralı Ptalomus’un egemenliğinde kalmıştır. Daha sonra Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş, bu dönemde “uzak diyar” anlamında Meğri (Makri) ismiyle anılmıştır. Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra Fethiye (Meğri) Doğu Roma/Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içinde kalmış olup, 1282 yılında Menteşe Beyliği’nin kurucularından Menteşe Bey tarafından fethedilmiştir. Osmanlı toprağı olması ise 1424 yılına denk gelmiştir. Osmanlı döneminde bu bölge halk arasında Beşkaza diye anılmıştır. Cumhuriyetin kurulmasıyla Muğla’ya bağlanan Meğri, 1913 yılından Şam’dan havalandıktan sonra Teberiye yakınlarında uçağı düşürülen pilot Fethi Bey’in ismine ithafen Fethiye olmuştur (1934).
Boşaltılmış Rum Evleri
 
Gelelim son yıllarda hayalet kent olarak ifade edilen Karmylassos hakkındaki bilgilere. Fethiye’nin yaklaşık 8 km güneyinde yer almakta olup, geçmişi M.Ö. 3 binlere dayanmaktadır.
Kaya Köy’ün günümüzde ilgi odağı olmasının başlıca nedeni Kurtuluş Savaşı sonrasında Yunanistan ile yapılan mübadele ile boşaltılan bir yer olmasıdır. Burası terk edilmiş bir hayalet kent görüntüsündedir ve “Hayalet Şehir” ismi ise buradan gelmektedir. Bir Rum kentidir.
30 Ocak 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol’e göre Türkiye'deki Rum-Ortodokslar ile Yunanistan'daki Müslümanların (Türk olmayanlar dahil) büyük bölümünün karşılıklı olarak yer değiştirildi.
Kayaköy bölgesinde yaşayan 12 bin Rum, 6 hafta içinde oradan ayrılmışlardır. Yunanistan’dan gelenler de aynı bölgeye yerleştirilmişlerdir. Ancak gelen Müslüman-Türkler tarımla uğraştıklarından ovaya dağılmışlardır.
Ben, bazıları gibi Rumlar gönderildiler, kolluk kuvvetleri geldi, bu insanlar neden gönderildi gibi günümüzden bakıp o dönemin koşullarını yok sayarak ahkâm kesmeyeceğim. Çünkü tarihi vakalarda o dönemin koşulları önemlidir. Eğer kendi Milletimi sorguladığım bu noktada, bizim insanlarımıza yapılanlar ne olacak? Günümüzde bile…
Öyle ki Kayaköy’ün yamacına dayalı olarak yapılan evlerin tamamı Osmanlı İmparatorluğunun geç dönemlerinde, azınlıklara tanınan haklarla 19.yy’ın ikinci yarısı ile 20.yy’ın ilk çeyreğinde iskân edilen Rumlarca yapılmıştır.
O dönemlerde yaşayan halkın Levissi dediği Kayaköy’ün görülmesini tavsiye ediyorum. Mistik bir hava yakalayabilirsiniz, yakalayamazsanız da o dönemde yaşayanların nasıl bir yaşam sürdüğünü düşünerek şehri dolaşabilirsiniz. Ancak gezi öncesinde mutlaka burası hakkında kısa bir bilgi edinmelisiniz ya da bir rehberden yardım almalısınız.
Şehrin hayalet görüntüsünde olmasının nedeni, bugüne kadar bir çivi bile çakılamamasıdır. Evlerin ahşap olan kesimleri ve çatılar zamanın acımasızlığına boyun eğmek zorunda kalmıştır. Bazı evlerin pencereleri yerinde olsa da çoğunluk artık harap durumdadır. Mutlaka Kültür Bakanlığı ya da ilgili kurum ve kuruluşların burasına el atması gerekmektedir. Bir de bizim hazine avcılarımızı bu tür yerlerden uzak tutmak gerekiyor.
Tatilciler; deniz, yüzme, disko, bar, yatıp uyuma dışında kültürel anlamda bir şeyler yapmaya ne dersiniz?
Belki bilinçli yapılacak gezi ve dile getirilenler orada bulunan 3500 evin canlanmasına vesile olur…

1 yorum:

  1. Touristenparadies in der Türkei- Fethiye

    Fethiye ist in der Türkei zu finden und ein unglaubliches Paradies. Von jener Stadt aus, kann man einmal von der Meeresbucht auf die Ortschaft schauen und umgedreht. Früher Stadt für Einkünfte durch Obst, Fisch und Chromerzen. Gegenwärtig Ortschaft für Urlauber, die ein gutes Einkommen sichern. Jene Stadt hat trotz Hotels und Feriensiedlungen außergewöhnlich viel Charme und wirkt irgendwie unverändert.
    Die Touristen müssen auf jeden Fall den Sandstrand Öludeniz besuchen, denn dort wird man das herrlichste blaue Wasser der Türkei finden. Man kann zum Tauchen gehen, man kann sich weiteren Wassersportarten zuwenden oder schlicht nur am Strand liegen. Der Badestrand ist auf keinen Fall weit von der Ortschaft entfernt. Dazu ist die Bucht von Bergen umgeben und einer, der Vaterberg, ragt sogar mit seinen 1969 Metern aus dem Meer hinaus.
    Wenn man in Fethiye Urlaub macht, wird man allerhand erleben können. Man kann den Badestrand von Calis aufsuchen oder demgegenüber auch den antiken Stadtkern. Man kann die Moschee Eski Cami aufsuchen oder aber auch das Museum oder den Hamam aufsuchen. Auch das Stadtzentrum hat mit vielen Geschäften einiges zu offerieren.
    Man kann auf den Wochenmarkt, auch Basar genannt, Bekleidung, Gemüse und Obst, Haushaltswaren und mehr shoppen. Wer mag, kann lykrische Felsengräber besuchen oder das Hellistische Theater. Am Hafen gibt es nach wie vor eine Vielzahl alte Holzboote und sogar neue Fischerboote, die einen tollen Anblick bieten. Im Hafen bietet sich auch die Gelegenheit, selbst an Touren mit Doppeldecker Booten teilzunehmen und auf diese Weise noch mehr von der Türkei zu sehen. Wenn Sie noch mehr über Fethiye in Erfahrung bringen wollen, besuchen Sie doch unmittelbar www.fethiyee.de . An dieser Stelle warten genügend Informationen und Bilder auf Sie!

    YanıtlaSil