1 Eylül 2014 Pazartesi

ARAPASTIK KESTANESİ’Nİ DUYDUNUZ MU?

        Osmanlı Devri’nin önemli merkezlerinden birisi olmasına rağmen, bugün Toroslar’ın arasında terk edilmiş görüntüsüyle hâlâ dimdik ayakta duran İbradı, tarihin zorlu yollarında kim bilir nelere şahitlik etmiştir?
        Keşif Ekibi ile küçük de olsa tarihin izlerini takip ederken yolumuz İbradı’ya düştü. İbradı sokaklarını arşınlayarak doğanın şahane görüntüsünü gidemeyenlere sunmaya çalışırken, Arapastık Kestanesi’ne rast geldik. Karşımızda devasa görüntüsüyle bir kestane ağacı duruyordu. Geniş, köylü ifadesiyle kuturlu gövdesiyle bir zamanlar yaşananların en büyük şahidi olarak yerinde duruyordu.
Arapastık Kestanesi ve Keşif Ekibi Üyeleri

Kestanenin kaç yaşında olabileceğini birlikte bulunduğumuz diğer keşifçilerle konuşurken, kaynaklara müracaat ederek netleştirdik. Evet, yaklaşık 900-1100 yaşlarında olan bir ağaç. Bu ağacın hazin öyküsünü sizlerle paylaşmadan bazı bilgileri sunmakta fayda var.
İbradı’nın diğer adı Kadılar Şehridir. Bir zamanlar Osmanlı Bürokrasisi için Kadı, Paşa ve Ulema yetiştirmiş bir ilçedir burası. İbradı özellikle 18. ve 19. Yüzyıl boyunca İlim, İrfan ve zenginlik merkezi olmuştur ve bunun da en önemli sebebi Minkarizadelerin buraya yerleşmesidir.
Şimdi gelelim yavaş yavaş Arapastık mevzuuna. İbradı tarihi boyunca üç kez büyük yangın olayı yaşamıştır. Bunlardan özellikle 1861 yılının Eylül ayında meydana gelenin sıcaklığı tüm imparatorluk sınırlarına kadar ulaşmıştır. Bu yangın İbradılı Mustafa Efendinin Konağında çıkmıştır. Bu yangının nasıl olduğunu Yerel Tarihçi Mustafa Üstün ortaya çıkarmıştır.
Önceleri sıradan bir yangın görünümünde olmasına rağmen, üzerinden birkaç ay geçtikten sonra olayın nedeni gün yüzüne çıkmıştır. Sebep sadece İbradı’da yaşayanları değil, Osmanlı üst düzey yöneticilerini de telaşa düşürmüştür. Üstün’ün tarihi kayıtlardan aktardığına göre: “Alaiyye sancağı dâhilindeki İbradı kazası sakinlerinden Mustafa Efendi’nin evini ateşe veren Zeynep adlı siyah cariyenin mahallinde idamı ve bu tür hadiselerin bir daha vuk’u bulmaması için iktiza eden bir tembih namenin kaleme alınarak bütün kazalarla Vilayetlere dağıtılması ve söz konusu tembih namenin Ceride-i Havadis’te ilan edilmesi…”
Bu olayla ilgili 85 yaşındaki Yaşar Duru basında da yer alan bir açıklamasında şunları diyor: "İbradı'nın kadıları gittikleri yerlerden hizmetçiler getirirlermiş. Bunlardan bir tanesi Arap tenli Müslüman bir kadınmış. Her nedense bu kadın evde yangına sebebiyet vermiş. O günkü kadılar toplanıp kadına nasıl bir ceza vereceklerini kararlaştırmışlar ve kadını kestane ağacında asmaya karar vermişler."
İdam olayının gerçekleştiği kestane ağacı öğünden bugüne Arapastık Kestanesi olarak biliniyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder