23 Nisan 2015 Perşembe

SARIHACILAR NEREDE BİLİYOR MUSUNUZ?


Restore Edilmiş Bir Ev
Sarıhacılar ismini okuyanların büyük çoğunluğu bir köy ismi olduğunu büyük oranda tahmin edebilirler. Ancak bu köy nerede ve ne durumda, hakkında kim hangi bilgileri biliyor, herhalde bu sınırlı sayıdadır.
Açıkçası ben de ziyaret edene kadar hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Beni ve bir grup Keşif Ekibi üyesinin bilgilenmesini sağlayan Dernek Başkanı Hidayet Gültekin’e teşekkür ediyorum.
Yıkılmış Bir Ev
Akseki’ye bağlı bir köy olan Sarıhacılar Köyü mevcut haliyle terk edilmiş bir virane görüntüsünde. Karayoluna uzaklığı ve su sıkıntısı nedeniyle yaşayanların göç ettiği fakir eski bir yerleşim yeri. Gönüllü köy imamı ve dostumuz Hidayet Gültekin’in anlattıkları ışığında yaptığım küçük araştırma ile Sarıhacılar hakkında şu bilgileri aktarabilirim.

Tarihi İpek Yolu Sarıhacılar Köyü’nde son buluyormuş. Yani geçmişinde bir yol üzerindeyken, şimdilerde karayolundan oraya ulaşmak zor. Köyün mimari yapısı Osmanlı eserlerini andırıyor. Peki, Köy’ün kuruluşu ne kadar zaman öncesine gidiyor derseniz, yaklaşık 800 yıl. Selçuklular döneminde kurulmuş ve en eski Müslüman Türkmen köylerinden.
Köy sakinleri evlerini terk etmeye başlayınca, evler bakımsızlıktan yıkılmış. Yıkılan evleri inceleyince, eski bakkal dükkânı olarak çalıştırılan binaların kapı, pencere ve raflarını hâlâ görebilirsiniz. Evlerin bodrum kat denilen kısımları, yiyecek içeceklerin saklandığı yerler görülmeğe değer.
Su Deposu
Köyde susuzluk hat safhada olduğundan, zamanında yaşayanlar çatılardan akan yağmur sularını evlerin hemen yanında yer altında bir depoda tutmuşlar. Depodaki suyu da bir tulumba yardımıyla çekmişler.
Tarihi Osmanlı ve öncesine gittiği için Köy’ün taşınmaz hukuku konusunda bazı sorunları bulunuyormuş ve üzerinde yapılan çalışmalar devam ediyormuş. Bu Köy son yıllarda doğa tutkunlarının ve meraklıların ilgi odağı olma yolunda olsa da hâlâ yeteri kadar ilgi odağı olmuş da diyemeyiz.

Sarıhacılar Köyü, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca, “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiştir. 2007 yılında koruma altına alınan Sarıhacılar, alternatif turizm çalışmaları kapsamında bulunuyor. Tarihi İpek Yolu gezilebilir hâlâ getirilmeye çalışılıyor. Bunun yanında, turizm amaçlı yıkılmış evler ayağa kaldırılmaya çabalanıyor. İlk mimarisine bağlı kalarak restore edilen evler mutlaka görülmelidir. 

Düğmeli Ev

İbradı ve Akseki’nin meşhur düğmeli evlerini burada da görüyoruz. Yapılan restore çalışmaları düğmeli evleri muhteşem şekilde ortaya koyuyor ve bölgenin kendine has konaklarını gün yüzüne çıkarıyorlar.
Sarıhacılar’da en dikkat çekici tarihi eserlerden birisi de Osmanlılar döneminden kalan camisidir. Cami yaklaşık 650 yıllık bir geçmişe sahiptir. Restore edilmiş bu camideki tarihi kokuyu hâlâ hissedebilirsiniz. İmamı vardır. Ancak gönüllü bir imam hizmet veriyor. Camiyi bu kişi tanıtıyor. 
Sarıhacılar Camii
Sarıhacılar Camisi’nin içine girdiğinizde adeta tarih sizi karşılıyor. Sultan Reşad’ın Sancağı duvarda asılıdır. Bunun gibi hediye edilmiş birçok eski eser duvarlarda sergilenmektedir. Işıklandırmayı sağlayan lamba asansörlü bir lambadır. Ben ilk defa burada gördüm.
Camide Akustik İçin Duvar İçindeki Küplerdeki Bir Delik
Caminin bayanlara ayrılmış özel bölmesi bulunuyor. Duvarlarında Osmanlı cami mimarisinde yer alan akustik de düşünülmüş. Bunun için duvarlara küpler yerleştirilmiş. Caminin cemaati var mı derseniz, Köy’de zaten yedi (7) hane yaşıyor. Gerisini siz düşünün. Cami içerisinde Osmanlı itfaiyecilerinin kullandığı tulumba da yer alıyor.
Terk edilmiş ve yıkılmış bir köyde zamana meydan okuyan bu camide cemaat olmak, Osmanlı hatırasına da sahip çıkmak değil midir? 
 
Ramazan’da teravih kılmak için Hidayet Gültekin ve bir grup arkadaşımızla bu camiye gelmeye sözleştik. İnşallah gerçekleşir.
Eğer bu Köy’ü merak edip görmek isterseniz, restore edilmiş evlerinde konaklar içerisinde kısa da olsa bir yaz tatili yapabilirsiniz. Bu arada dağlardan toplanmış organik kekik, adaçayı ve diğer bitkileri de unutmamak gerekiyor. Ne dersiniz? Değmez mi?

1 yorum: