21 Kasım 2018 Çarşamba

KIRKGÖZ HAN’I GÖRMENİZİ TAVSİYE EDERİM


   
Han Girişi ve Kitabe
     Tarihçi olamadan tarihe olan birazcık merakım zaman zaman beni tarihi mekanlara doğru çekiyor. Kimi zaman antik bir kenti, kimi zaman eski bir cami ve medrese, kimi zaman da ziyaret ettiğim yerlerde oraya ait ne varsa görmeye çalışırım. Bu yazımda da kısa süre önce öğrencilerimizle birlikte ziyaret ettiğim Anadolu Selçuklu Devleti’nden kalan bir Han’dan bahsedeceğim.
   Anadolu’nun geçmişine kısaca göz atan herkes birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve muazzam bir kültür birikimi olduğunu görürler. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Anadolu Selçuklu Devleti ve bu topraklarında sağladıkları kültürel hazineden yeteri kadar haberimiz olmadığını düşünüyorum. Yanından geçip gittiğimiz bazı eserlerin onlardan kaldığını ve hala güzelliklerinin tarihe meydan okuduklarını görebilmeliyiz.
Han'ın kışlık bölümü

   Örneğin Kervansaraylar… Bunlar Selçuklu sultanları ve yüksek devlet görevlileri tarafından yaptırılmışlar. Öyleki Nizamülmülk’e göre kervansaray yaptırmak Selçuklu sultanlarının görevleri arasında yer alıyor. Devletin ihtişamını göstermesinin yanında aslında yapılma amaçları sadece bu değil. Tarihçiler ticari hayat için kervansarayların rolünün yüksek olduğunu söylüyorlar.
   Tarihi İpek Yolu Çin’den başlayıp ata topraklarından geçip İstanbul’a kadar ulaşıyor. Aynı zamanda bu yola bağlanan diğer ticaret yollarından oluşuyor. Ticaret yolları üzerinde her 30-40 km arayla da kervansaraylar yapılmış.
   Anadolu toprakları birçok kervansaraya ev sahipliği yapıyor. Kimileri ayakta, kimilerinin bir kısmı yok olmuş, kimilerinin taşları alınarak inek, keçi ağılı yapılmış. Saru Han (Nevşehir), Sultan Han (Kayseri), Horozlu Han (Konya), İncirli Han (Bucak), Kırkgöz Han (Antalya-Döşemealtı), Evdirhan (Antalya-Döşemealtı) diye listeyi uzatmak mümkün.

   Peki, hemen yanı başımızda bulunan Evdirhan’ı, Kırkgöz Han’ı ziyaret etme şansınız oldu mu? Antalya’nın Döşemealtı İlçesi sınırları dahilinde bulunan Kırkgöz Han şehir merkezine yaklaşık 30-35 km uzaklıkta. Kırkgöz ismi ise aynı bölgede bulunan su kaynaklarından geliyor.
   Kırkgöz Han Selçuklu İmparatorluğu döneminde II.Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1236-1247 yılları arasında yaptırılmıştır. Bu Han 800 yıl önceki İpek Yolu’nun Antalya Limanı öncesi son durakları arasında sayılıyor.
Han'ın kışlık bölümünün iç kısmı

   Diğer hanlar ile benzerlikler göstermektedir. Ancak Aslı Er Akan ve arkadaşları tarafından yazılan “Kültür Turizmi Açısından Kırkgöz Han’ın Yeniden İşlevlendirilmesi Olanakları Üzerine Bir Çalışma” isimli makalede “Çoğu kervansarayın taşıdığı genel karakteristiklerin yanı sıra çatı örtüsü, burçlar ve avludaki kuyusuyla kendine özgü özelliklere sahiptir.” denilmektedir.
   Kaynaklar bu han için kitabelerinde “ribat” denildiğini yazıyor. Ribat ise İslam devletlerinde sınırlara askeri amaçlı yapılmış güvenli yapılar olarak ifade ediliyor. Burası savaş durumunda askerlerin kullandıkları yer olarak düşünülebilir.
    Kırkgöz Han, yaklaşık 4 yıl süren restorasyondan sonra eski haline dönerek kullanılabilir duruma gelmiş. Henüz bazı bilgilendirici levhaları eksik. Ancak küçük bir araştırma ile hemen hemen bütün bilgilerine ulaşabiliyoruz.
Han'ın avlusunda bulunan kuyu
   Günlük yaşamın yoğunluğundan sıkılanlar nefes almak için ziyaret ederlerse keyif alacaklarını düşünüyorum. Bisiklet grupları, doğa yürüyüşü seveler, tarih meraklıları hiç kaçırmasın derim. Kısa bir tur için Kırkgöz Han, Karain Mağarası ve Evdirhan’ı ziyaret ederek geçirdiğiniz günü anlamlandırabilirsiniz. Bence değer…

Kaynak: 1. Aslı Er Akan, Semra Arslan Selçuk, Fatma Zehra Çakıcı, Kültür Turizmi Açısından Kırkgöz Han’ın Yeniden İşlevlendirilmesi Olanakları Üzerine Bir Çalışma
2. www.kirkgozhan.com

2 yorum:

  1. Eski eserler ecdadımızın ne büyük işler yaptığını göstermektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ecdad büyük işlere imza atmış, bizlerde layık olmaya çalışmalıyız. Teşekkürler...

      Sil