Oyunun
yaşı yok
Dükkânların
oyuncak bölümünü gezerken genelde anne ve babalar her seferinde çocuklarına “Oyun yaşını çoktan geçtin oğlum/kızım...”
gibi cümleler söylerler. Eğitim sisteminin ağırlığı ile zaten çocuklar oyunu
unutmuş; tamamen derslere, sınavlara ve ev ödevlerine eğilmiş durumdalar.
Okulda kısıtlı olan oyun oynama zamanı, evde de çalışan anne-babaların yoğun
hayat tarzı ile engellenebiliyor. Anne-babalar
da çocuğun akademik başarısına bir hayli yoğunlaşarak, oyunun gücünü ve önemini
unutmuş durumdalar. Hafta sonları, bazı anne-babalar çocuğu sosyal
aktivitelere göndererek bir nebze olsun çocuğa nefes aldırdıklarını düşünüyorlar.
Oysa bir spor/sanat aktivitesi oyunun
yerini tutmamaktadır. Örneğin; bir spor aktivitesi genellikle bir yetişkin
tarafından kontrol edildiği için çocuk kendi kararlarını verme ve kendi
davranışının sorumluluğunu alma gibi fırsatlardan yoksun kalmış oluyor. Buna karşın, çocuk kendi oyununu oynarken
kendisi kurallar koyuyor, takım kuruyor ve kendi davranışının sorumluluğunu
alıyor.
Oyun
çocuk için önemli!
Çocuklar sosyal,
duygusal, zihinsel ve fiziksel becerilerini geliştirmek için oyun oynamaya
ihtiyaç duyarlar. Oyun çocukların kendi becerilerini test etmeleri için uygun bir
ortam sunar. Oyun, çocuklara diğer insanlarla nasıl iletişim kuracaklarını
öğretir, çocukların problemlerini çözmeye ve içsel çatışmalarını çözümlemeye
yardımcı olur. Oyun, yetişkinlerin
öğretemeyeceği gerçek hayatın korkulu, cüretkâr ve çekingen taleplerini öğrenme
yoludur. Oyunlar sayesinde çocuk, diğer insanlarla yaşamayı ve yaratıcı
düşünmeyi öğrenir. Oyun ile sağlanan bütün bunlar, çocuğun sağlam bir gelecek
oluşturması için önemli temelleri oluşturur.
Oyunlar
sayesinde çocuklar:
·
Beceri geliştirme ve koordinasyon· Zihinsel gelişim ve problem çözme
· Hayal gücü ve yaratıcılık
· İletişim ve sosyal beceriler
· Benlik gelişimi ve kendine güven kazanıyorlar.
Bunların
yanında, yapılan araştırmalarda;
- Babasıyla oyun oynayan çocukların, babası oyun oynamayan çocuklara oranla daha geniş bir hayal gücüne ve bilişsel beceriye sahip olduğu;
- Annesiyle oyun oynayan çocukların, çocuğuyla oyun oynamaya zaman ayıramayan annelerin çocuklarına göre annesiyle daha sağlam/güvenli bir bağ kurduğu ve daha olumlu gelişme gösterdikleri;
- Ailesiyle beraber oyun oynayan daha büyük çocukların, ailesi oyun oynamayan çocuklara oranla okulla daha olumlu bir bağ kurduğu, ruhsal olarak daha sağlıklı olduğu, arkadaşları ile ilişkilerinin daha güçlü olduğu ve ailevi yakınlıktan daha fazla keyif aldıkları bulunmuştur.
Oyun
sadece çocuklar için değil!
Yaşınız ne olursa olsun,
oyun oynamak için asla yaşınız ileri değildir. Oyun sadece çocuklar için değildir, yetişkinler de oyun oynayabilirler.
İnsanlarda, oyun oynarken salgılanan hormonlar bireyin gevşemesine ve
sakinleşmesine yardımcı olmaktadır. Oyun, yetişkinleri stresten
uzaklaştırarak, kendilerini iyi hissetmelerini ve yaratıcı çözümler
üretmelerini sağlar. Anne-babaların işten geldiğinde çocuğuyla oyun oynaması
hem aralarındaki bağı kuvvetlendirir, hem de yoğun bir iş gününün ardından
stres atmaya birebirdir. Çocuğunuzla beraber gülmek, gevşemek, eğlenmek sizin
sağlığınıza da iyi gelecektir. Aynı
zamanda, önemsendiğini, ilgilenildiğini hisseden çocuğun kendine olan güveni
artar. Çocuk, bu dünyada bir yeri olduğu hissini kazanır.
Oyun sağlıklı aileler
için önemli bir güçtür. Ailecek oynanan oyunlar, çocuklar ve anne-baba
arasındaki iletişimi ve bağı kuvvetlendirir. Hep beraber oynayan ailelerin
birbirlerine karşı daha işbirlikçi, destekleyici olduğu ve birbirleri ile
iletişimi daha güçlü olduğu görülmektedir. Ailede yaşanan günlük problemler
(kavga, tartışmalar, kabalık, tembellik, öfke nöbetleri gibi) oyunun gücüyle aşılabilir.
Anne-Babalara öneriler
Birçok
anne-baba çocuklarıyla nasıl oyun oynayacaklarını bilememektedir. Oyun
yaratıcıdır, bir kural gerektirmemektedir ve her seferinde öğretici olması
gerektirmemektedir.
·
Çocuklarınıza serbest, yapılandırılmamış, yaratıcılığını
yansıtabileceği yeterli oyun zamanları sağlayın. Bu serbest zamana siz de
katılarak çocuklarınızla oyun oynayın.
·
Fiziksel
aktiviteden, yaratıcılıktan yoksun bilgisayar ve televizyon yerine, çocuğunuzun
aktif oyunlar oynamasını sağlayın. Çocuğunuzun bilgisayar
ve televizyona maruz kalma zamanını kısıtlayarak ona yardımcı olabilirsiniz.
·
Çocuğunuzun yaşına uygun, onların hayal gücünü ve yaratıcılığını
destekleyen (bloklar, bebekler gibi) oyuncaklar alın.
·
Okulda aktif bir rol alarak çocuğun yeterli serbest oyun zamanı
aldığına emin olun.
Yazan: Uz.Psk. Elit Bilge
Bıyıkoğlu
İletişim: elitbilge@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder