Osmanlı Devri’nin önemli
merkezlerinden birisi olmasına rağmen, bugün Toroslar’ın arasında terk edilmiş
görüntüsüyle hâlâ dimdik ayakta duran İbradı, tarihin zorlu yollarında kim
bilir nelere şahitlik etmiştir?
Keşif Ekibi ile küçük de olsa
tarihin izlerini takip ederken yolumuz İbradı’ya düştü. İbradı sokaklarını
arşınlayarak doğanın şahane görüntüsünü gidemeyenlere sunmaya çalışırken,
Arapastık Kestanesi’ne rast geldik. Karşımızda devasa görüntüsüyle bir kestane
ağacı duruyordu. Geniş, köylü ifadesiyle kuturlu gövdesiyle bir zamanlar
yaşananların en büyük şahidi olarak yerinde duruyordu.
Arapastık Kestanesi ve Keşif Ekibi Üyeleri |
Kestanenin kaç yaşında olabileceğini
birlikte bulunduğumuz diğer keşifçilerle konuşurken, kaynaklara müracaat ederek
netleştirdik. Evet, yaklaşık 900-1100
yaşlarında olan bir ağaç. Bu ağacın hazin öyküsünü sizlerle paylaşmadan
bazı bilgileri sunmakta fayda var.
İbradı’nın diğer adı Kadılar Şehridir. Bir zamanlar Osmanlı Bürokrasisi için Kadı, Paşa ve Ulema yetiştirmiş bir ilçedir burası. İbradı özellikle 18. ve 19. Yüzyıl boyunca İlim, İrfan ve zenginlik merkezi olmuştur ve bunun da en önemli sebebi Minkarizadelerin buraya yerleşmesidir.
İbradı’nın diğer adı Kadılar Şehridir. Bir zamanlar Osmanlı Bürokrasisi için Kadı, Paşa ve Ulema yetiştirmiş bir ilçedir burası. İbradı özellikle 18. ve 19. Yüzyıl boyunca İlim, İrfan ve zenginlik merkezi olmuştur ve bunun da en önemli sebebi Minkarizadelerin buraya yerleşmesidir.
Şimdi gelelim yavaş yavaş Arapastık
mevzuuna. İbradı tarihi boyunca üç kez
büyük yangın olayı yaşamıştır. Bunlardan özellikle 1861 yılının Eylül ayında
meydana gelenin sıcaklığı tüm imparatorluk sınırlarına kadar ulaşmıştır. Bu
yangın İbradılı Mustafa Efendinin Konağında çıkmıştır. Bu yangının nasıl
olduğunu Yerel Tarihçi Mustafa Üstün ortaya çıkarmıştır.
Önceleri sıradan bir yangın
görünümünde olmasına rağmen, üzerinden birkaç ay geçtikten sonra olayın nedeni
gün yüzüne çıkmıştır. Sebep sadece İbradı’da yaşayanları değil, Osmanlı üst
düzey yöneticilerini de telaşa düşürmüştür. Üstün’ün tarihi kayıtlardan
aktardığına göre: “Alaiyye sancağı dâhilindeki
İbradı kazası sakinlerinden Mustafa Efendi’nin evini ateşe veren Zeynep adlı
siyah cariyenin mahallinde idamı ve bu tür hadiselerin bir daha vuk’u bulmaması
için iktiza eden bir tembih namenin kaleme alınarak bütün kazalarla Vilayetlere
dağıtılması ve söz konusu tembih namenin Ceride-i Havadis’te ilan edilmesi…”
Bu olayla ilgili 85 yaşındaki Yaşar
Duru basında da yer alan bir açıklamasında şunları diyor: "İbradı'nın kadıları gittikleri yerlerden hizmetçiler
getirirlermiş. Bunlardan bir tanesi Arap tenli Müslüman bir kadınmış. Her
nedense bu kadın evde yangına sebebiyet vermiş. O günkü kadılar toplanıp kadına
nasıl bir ceza vereceklerini kararlaştırmışlar ve kadını kestane ağacında
asmaya karar vermişler."
İdam
olayının gerçekleştiği kestane ağacı öğünden bugüne Arapastık Kestanesi olarak biliniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder